Yerel seçimler yaklaşırken siyasi partilerin belediye başkan adayları seçim çalışmalarına hız verdi.
Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Birol Aydın, Cumhuriyet TV yayınına katılarak İstanbul’a yönelik proje ve vaatlerini anlattı.
“İSTANBUL’DA NÜFUS SEYRELTİLMELİ”
İstanbul’un nüfusunun seyreltilmesi gerektiğine vurgu yapan Aydın, diğer pek çok sorunun da bu konuyla bağlantılı çözülebileceğini vurguladı.
İstanbul’daki ulaşım araçlarının yoğunluğunu eleştiren Aydın, belli saatlerde kadınlar, yaşlılar ve engellilere özel ek seferlerin düzenlenmesini öngören “Pembe metrobüs” vaadini anlattı.
Aydın ayrıca İstanbul’a 35 bin yeni taksi kazandıracaklarını belirtti.
TARTIŞILAN “PEMBE METROBÜS” VAADİNİ ANLATTI!
Tartışılan seçim vaatlerinden Pembe Metrobüs projesini Cumhuriyet TV’de anlatan Aydın, İstanbul’da toplu taşımanın yoğunluğuna işaret ederek yaşlılar, engelliler ve kadınlar için ayrı metrobüslerin sefer yapması gerektiğini belirtti.
Aydın, “Hiçbir vicdan sahibi ulaşımın en yoğun olduğu saatlerde kızına, eşine, yaşlısına bu durumu reva görmez” dedi.
Bu vaadin erkeklere yönelik bir kolaylaştırma sağlamaması sebebiyle yapılan eleştirilere yanıt veren Aydın, “Bunlar geçici ve acil çözümlerdir. Kalıcı çözümler ancak İstanbul’da nüfusu azaltmakla getirilebilir. Bir ulaşım ağını rasyonel hale getirene kadar herkesten fazla ihtimam sahibi olan bir kısım insanımıza ihtimam tanımaktır” ifadelerini kullandı.
“BU YOLCULUĞU KADINA, KIZA, YAŞLIYA REVA GÖRMEK ZULÜMDÜR”
“Kadınlara özel bir metrobüsün sefer yapması sosyal adaletsizlik yaratmaz mı” sorusunu yanıtlayan Aydın şunları söyledi:
“Bugünkü tabloyu adil, güzel, eşitlikçi gören bir anlayış çarpık bir anlayıştır. Net söylüyorum sabah ve akşam işe gidiş geliş saatlerinde metrobüsteki bu yolculuğu kadına, kıza, yaşlıya reva görmek zulümdür. En azından kızlarımızın, kadınlarımızın, yaşlılarımızın, engellilerimizin sefer sayılarına ek olarak bir alternatif sağlayalım istiyoruz. Bu toplumun tüm kesimlerinin arzu edeceği bir şeydir. Kalıcı bir çözümü temin edene kadar onlar için bir pozitif ayrımcılık yapalım. Bu kadın-erkek eşitliğine iğne batırmak değildir.”